Neden Onlara “Caps” Diyorlar?
Evet, “caps” dediğimizde aklınıza ne geliyor? Bilgisayarın başına oturup bir şey yazarken klavyedeki büyük harfler mi? Yoksa sosyal medyada herkesin sinir olduğu, o abartılı yazılara sahip olan, her şeyi CAPS LOCK’ta yazan insanlar mı? Hepsi doğru! Ama gelin bu “caps” olayı, biraz da mizahi bir bakış açısıyla ele alalım.
Erkekler stratejik düşünür, değil mi? Yani bir çözüm odaklı yaklaşımlarının olduğu bir dünyada, “caps” deyince ilk akıllarına gelen şey “daha hızlı yazmak” oluyor. Bu da, aslında ‘Daha hızlı yazmak istiyorum çünkü zamanım değerli!’ düşüncesinden başka bir şey değil. Yani, caps kilidi açık olduğunda, harfleri büyütüp daha az tuşa basarak daha hızlı iletişim kurabileceklerini düşünüyorlar. İleri düzey bir strateji! Ama bu strateji bir noktada şöyle bir tuhaflığa yol açabiliyor: Her şey bağıran bir tonla yazıldığında, sanki birisi sürekli “YAZMAK ZORUNDAYIM!” diyor gibi hissettirebiliyor. Hani, adamın sesini duymadığınızda nasıl bir şey olsa da yüksek sesle konuşmak zorunda hissediyorsanız, işte tam o his!
Şimdi, kadınlar ise bu caps meselesine daha empatik bir açıdan yaklaşır. “Birini niye bağırarak yazıyorsun ki?” diye sorarlar. Ya da “Bir şey mi oldu? Neden bu kadar sert?” diye soracak kadar da naziktirler. Bu da aslında sosyal ilişkileri anlayışla ele almakla ilgili bir şeydir. Kadınlar için bir mesajın tonu ve biçimi, içeriğinden belki de daha önemlidir. Yani, “CAPS” yazmak, aslında duygusal bir patlama mı? Bunu çözmeye çalışmak, bir ilişkide karşılaştığınız küçük ama ciddi sorunları çözmeye benzer. Mesela, bir kadın “Neden o kadar bağırıyorsun?” derken aslında “Bunun altında başka bir şey mi var?” demek ister. Duygusal zekâlarını devreye sokarlar. Çünkü onlar için her şeyin duygusal bir arka planı vardır. Kapsayıcı olmaya çalışırlar.
Ama işin asıl komik yanı şu: Hepimiz “caps” yazarken, yani büyük harflerle yazarken, aslında bilinçaltımızda karşımızdakine bağırmak isteriz. Bu doğru. Ama biz farkında olmadan bunu yaparız. Duygusal bir tepki, bir stres anı ya da sadece dikkatimizi bir noktaya yoğunlaştırırken çıkan o yazım hatası!
CAPS Duygusal Bir Yöntem Mi?
Gerçekten de “caps” kullanmak bazen yanlış anlaşılabilir. Bir mesajı bağırarak göndermek, karşıdaki kişinin ruh haline göre değişir. Bir erkeğin “YO, DÜŞÜNME BU DURUMU!” yazdığı bir mesaj, sadece stratejik bir hamle olabilir. Ama aynı mesaj bir kadın tarafından “YO, DÜŞÜNME BU DURUMU!” olarak yazıldığında, bu çok başka bir şey olabilir. O anki ruh halinize ve ilişkinin doğasına göre her şey değişir. Kadınlar daha çok ilişki odaklı olduklarından, bu tür yazılı ifadeler onlarda daha farklı duygusal izlenimler bırakabilir. Hatta bu tarz bir “caps” kullanımı, kadınlar arasında bir konuşmanın başlamasına bile sebep olabilir: “Ne oldu, neden bağırıyorsun?”
CAPS: İletişimde Yeni Bir Dönem!
Bu yazının başında da söylediğimiz gibi, caps kullanmak bazen bir çözüm olabilir, bazen de içsel bir patlama. Hangi açıdan bakarsanız bakın, herkesin “caps” kullanma biçimi aslında karakterini ve duygusal durumunu yansıtır. Bir erkeğin caps kullanması, belki de sadece daha hızlı yazmak istemesinin bir sonucu. Ama bir kadının “caps” kullanması, genellikle bir duygusal tepki ya da yazılı ifadesini daha net, daha güçlü bir şekilde vurgulama çabasıdır.
Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Hadi, biraz etkileşimde bulunalım. Kendi “caps” deneyimlerinizi bizimle paylaşın. Ya da birini “caps” ile yazmanın sonucu ne oldu? Yorumlarda buluşalım, bakalım kim daha çok bağırmış!
Yorumlarınızı bekliyorum!